Herkese merhabalar,  Ülke olarak maalesef kötü bir haftanın içinde olduğumuz tartışmasız bir gerçek ancak yılın son günlerinde aldığımız her haber bizi bir kez daha nasıl bir Türkiye’de yaşadığımızı düşündürür hale getiriyor.

Aldığımız şehit haberleri; ekonominin her gün biraz daha kötüye gitmesi, paranın alım gücünün her gün daha da azalır hale gelmesi ve maalesef maruz kaldığımız vicdan yarayan haberlerle 2023 maalesef keyifle ve iyi anlılarla hatırlamayacağız.

Maalesef bu sefer trajik bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Hatırlayanlarınız var mı bilmiyorum bir kaç gazetehaber yapmıştı; 7 Temmuz’da Bolvadin çevreyolu üzerinde Patpat diye tabir ettiğimiz araçla seyir halinde olan iki kişiye bir aracın arkadan çarpmasıyla patpattaki iki kişi patpatın altında kalarak vefat etmişti. Vefat edenlerden R.Y. 54, C.Ö. ise 42 yaşında vefat etmişlerdi. Yapılan yargılama da patpatta bulunan şahıslar “patpatın trafiğe uygun araç olmadığı gerekçesiyle” asli kusurlu bulunmuş sürücüye sadece para cezası verilmişti. Bu karar kesinleşti hem de 42 gün içinde yapıldı Bölge Adliye Mahkemesi incelemesi sadece iki satırlık kararla istinaf kararı onadı ve bitti…

Hukuken doğru bulmamakla beraber insanen kabullenilebilecek bir karar değildi; aileler perişan oldular. Çünkü kazadan sonra alınan ilk raporda -ki bence doğru olanı da buydu-  kazanın meydana gelmesinde patpatın trafikte tanımlı araç olmamasının hiçbir önemi olmaksızın herhangi bir kusuru yoktur denilmesine rağmen her nasılsa gelen ikinci raporda patpata neredeyse tam kusur verilmişti ve mahkeme de buna itibar etmişti. Şimdi olaya hukuki olarak söylenebilecek çok şey var olsa da bunu tartışmanın hiçbir anlamı yok hukuki yollar da maalesef tükendi.  

Kelimeler boğazımda tıkanıyor. Bu gün daha 42 yaşında vefat eden C.Ö.’nün ailesi geldi durumu anlattım ve diyecek kelime bulamadım. Neden mi? Duruşmadan 3 gün önce gelen rapora dayanarak, bilirkişi raporuna itirazları ve iki rapor arasındaki bariz çelişkileri gidermeyerek, talepleri geçiştirerek ve ön kötüsü de mağdur ailelerin vicdanları rahatlatılmadan sadece bir celsede verilen kararın sadece iki satılık yazıyla kapatılması en az ölüm haberi kadar acı oldu aileler için. 1981 ve 1969 doğumlu C.Ö.  ile R.Y'nin ölümlerinin bedeli sadece 24.300 TL. oldu.

Ölenlerin ailelerince ve bence ne adalet tecelli etti ne de vicdanlar buna saygı duydu. Gerçekten çok vahim bir durum; patpata çarptıktan sonra 72 metre sürüklenen, orta refüje temas bile etmeden karşı şeride uçarak yol kenarında durabilen araçta neredeyse hiç hata yok ama emniyet şeridinde kendi halinde seyir halinde giden patpat neredeyse tam kusurlu. Neden? Çünkü trafiğe elverişli değil ve güya yola bir şey fırlamış da kontrolü kaybetmiş…  Bu araştırıldı mı hayır?  E her halükarda şerit değiştirmek kusurlu değil mi? Bu kadar çok sürüklenme, kendi şeridinden karşı refüje uçacak kadar fırlama, yaklaşık bir ton ağırlığındaki patpatı ters çevirecek kadar güçlü çarpmış olmak kusur mu? Hayır !!!!

El vicdan; peki C.Ö ve R.Y patpatla değil de plakalı tescilli motosikletle seyir halinde olsalardı sonuç değişecek miydi? Hayır!  Yol kenarında beklerken bu araç yoldan çıkıp onlara çarpsaydı sonuç değişecek miydi hayır?  E öyleyse…

Belki hukuken kabul edilebilir bir şey ama insan olarak mahkeme en azından ölen R.Y. ve C.Ö.’nün ailelerinin vicdanların rahatlatmak adında bile olsa karar vermek için bu kadar acele etmeydi de bir rapor daha alınsaydı. İki rapor da aleyhe geldi diye aileler kabullenselerdi.

Adaletin tecelli edeceğine olan inancın bir anda sönmesi, vefat edenlerin hiç suçsuz yere, derler ya pisipisine ölmesi ve bir de üstüne üstük kusurlu sayılmaları… İnanın kelimeler kifayetsiz kalıyor durumu anlatmaya…  Ne diyelim ilahi adalet…  Kendi yaramızla sizi de üzdüm ama adalet herkese lazım diye düşünüyorum…

Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ve ulusumuza başsağlığı diliyorum.  İnşallah 2024 ülkemize adalet, huzur, vicdan ve  bereketle gelir….  Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Saygılarımla

Serdar DÜNDAR