TEKNOLOJİYE KISA BİR MOLA

 

Herkese merhabalar değerli okuyucularım. Bugün çocuklarımız ve aileleri için önemli bir gün. Çocuklarımız iki haftalık bir tatil sürecine girmiş bulunmakta. Kimi çocuklar ve aileleri karnelerden memnunken kimileri için ise tatmin edici sonuçların olmadığından bahsedebiliriz. Şunu söyleyebiliriz ki çocukların girmiş oldukları sınavların yansıması olan karneler önemli geri bildirimler olmakla birlikte; bir çocuğun başarı ya da başarısızlığını değerlendirmek için ne kadar yeterli olur bu tartışılacak konulardan bir tanesi. Araştırmalar yüksek başarı sergileyen öğrenciler için sınav ve karnelerin önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu ortaya koyarken daha orta ve alt düzeyde kabul edebileceğimiz (bu seviyelendirmenin kriteri neye göre belirleniyor bu da ayrı bir tartışma konusu) öğrenciler için sınav ve bu tarz uygulamaların ve karnelerin motivasyon üzerinde olumsuz etkileri olabildiğini söylüyor. Bakıldığında eğitim sistemimizi bir anda ve köklü bir şekilde değiştiremeyeceğimiz için sınav ve karne uygulamasının varlığını ve devamlılığını en azından bir süre daha kabul ettiğimizde asıl üzerinde durmamız gereken konu ailelerin çocuklara bu noktada nasıl yaklaşmaları gerektiği. Her ailenin çocuklarına yönelik beklenti ve isteklerinin olması çok doğal ve olağanken; tartılması ve üzerinde durulması gereken konu bu istek ve beklentilerin çocuk ile ne kadar uyumlu olduğu. Bir aile çocuğunu yakından tanıyıp; neleri başarıp neleri başaramayacağını bilirse, belirlenen hedef ve idealler gerçekçi bir şekilde oluşturulduğunda hem aile hem de çocuk olası bir başarısızlık yaşadıklarında bunu olması gerektiği şekilde değerlendirip doğru adımlar atabilir. Aynı zamanda ebeveynler bu noktada daha doğru tepkiler verebilir ki bu da çocuğun kişisel gelişimi özellikle de özsaygısı için çok önemlidir. O yüzden değerli anne – babalar lütfen çocuğunuzun karnesini elinize aldığınızda yorum yapmadan önce düşünün. Sizin çocuktan beklentinizle karşılaştığınız tablo örtüşüyor mu? Ebeveyn olarak fazla ve aşırı bir beklenti içine girmiş olabilir misiniz? Çocuğunuza haksız bir eleştiri ya da serzenişte bulunacaksanız önce lütfen kendinizi yakalayın ve bu noktalar üzerinde düşünün. Daha sonra ise kırıcı olmadan çocuğunuzun hevesini ve motivasyonunu olumsuz etkilemeden, özgüvenini sarsmadan ve kişiliğine yönelik bir eleştiri yapmadan sadece çabasına yönelik yorumlarda bulunun. Unutmayın ki çocuk yetiştirme konusundaki en önemli nokta çocuğumuzu eleştirirken hangi alanlara atıfta bulunduğumuz. Karaktere yönelik yapılan her yıkıcı eleştiri çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz etkiler. Bu yüzden çocuk gelişiminde en önemli noktanın eleştiri yaparken ya da çocuğunuzu belirli konularla uyarırken çabaya yönelik eleştiride bulunulmasıdır. Peki aslında ne demek istiyoruz? Bir anne ya da baba olarak ‘’Yapabildiğin bu mu? O kadar ek takviyelere rağmen elinden gelen bu kadar mı?  Bu kafayla gidersen hiç başarılı olamazsın. ‘’ tarzında eleştiriler tamamen çocuğun kişiliğine yönelik olumsuz ve yıkıcı eleştirilerken ‘’ Biliyoruz ki yeterince çabalamadın. ‘’Daha iyisini yapabileceğini düşünüyorum ve buna inanıyorum. İkinci dönem için neyi değiştirmeliyiz, yanlış olan neydi bence bunun üzerinde düşünmelisin’’ tarzı çabaya yönelik fakat daha yapıcı eleştiriler çocuğu olumlu yönde etkilerken ebeveyn- çocuk ilişkisinin de zedelenmemiş olmasını sağlar.

Peki daha güzel ve etkili bir tatil için ne yapabiliriz? Tatil denince çocukların aklına özgürlük özellikle teknoloji açısından özgürlük gelebilir. Bizim ise en çok üzerinde durduğumuz konu dijital detoks. Tatilde olabildiğince teknoloji kullanımını sınırlayıp; ilkokul öğrencileri için oyun oynamayı, enerjilerini atmaları için park -bahçede arkadaşları ile vakit geçirmeleri önerebiliriz.   Özellikle oyun oldukça önemli bir nokta. Burada kastettiğimiz bilgisayar oyunu değil tabii. Oyuncaklar ile oynanan, çocuğun hayal dünyasını geliştiren, özgüveni destekleyen, toplumsal cinsiyet rollerinin öğrenilmesini kolaylaştıran evcilik tarzı oyunlar. Daha büyük yaştaki çocuklarımız için ise arkadaşları ile vakit geçirip onlara iyi gelecek teknolojinin içinde olmadığı ya da çok az olduğu etkinliklerle vakit geçirmeleri tavsiye ediyoruz. Özellikle yaparak -yaşayarak öğrenmenin desteklendiği müze- kütüphane gibi yerlerin ziyaret edilmesi hem ailecek keyifli vakit geçirilmesini sağlarken hem de çocuk için öğrenme temelli bir aktivite olması açısında oldukça kıymetli.

Teknoloji üzerinde bu kadar önemle durmamızın nedeni ise bu konuda artan araştırmalarla ortaya konan üzücü sonuçlar. Araştırmalar çocuklarda ve gençlerde teknoloji kullanımının artması ile pek çok fiziksel, psikolojik problemlerin yaşandığını ortaya koyar nitelikte. Öyle ki araştırmalar yoğun teknoloji kullanımının çocuklarda dürtü kontrolü, öz düzenleme, zihinsel esneklik, diğerlerinin düşüncelerini ve duygularını anlama becerisi gibi bilişsel işlevleri olumsuz etkilendiği yönündedir. Yine dikkat sürelerinin kısalması, iş birliği ve paylaşma becerilerinin gelişiminin engellemesi, motivasyonun azaltması ve sorumluluk alma becerilerinin olumsuz etkilemesi gibi yıkıcı etkileri ortaya koymakta.

Tüm bu olumsuz etkilerden dolayı tatilde de teknoloji kullanımını en aza indirip, çocukların enerjilerini atabilecekleri, yaparak-yaşayarak öğrenebilecekleri aktivitelere yönlendirmek, ailece birlikte güzel ve kaliteli vakit geçirerek aile içinde birlik ve beraberliği destekleyerek tatili işlevsel kılabiliriz. Umarım tüm bu bilgiler ışığında çocuklarımız ve siz aileler için çok güzel, keyifli ve dolu dolu geçen bir tatil süreci olur.

Şimdiden geleceğimizin çiçeklerine, sevgili öğrencilerimize iyi tatiller